BU BİR ÇARESİZLİK YAZISIDIR

ÖMER DEMİRBAĞ

Hayattaki bir insana: 

“-Nefes al, ver.” demek ne kadar abes, gereksiz bir tavsiyedir. Çünkü biz desek de demesek de kendisi farkında olsa da olmasa da zaten nefes alıyor ve veriyor. 

Bir çocuğa da: 

“-Çık dışarı, oyun oyna.” demek, o derece gereksiz bir öneri olmalı, değil mi? Ne yazık ki değil. 

Ekranlara mahkûm çocuklarımız, bırakınız yerinden kalkmaya; bir an için izlediği şeyden gözlerini ayırmaya bile mecal bulamıyor; ne dışarısı, ne oyunu! Getiren olmazsa kim bi-lir ne zamandan beri oturduğu, yapıştığı, kaynaştığı yerden kalkıp mutfağa kadar yürüyüp bardağa suyu doldurup içip tekrar o kadar mesafeden (!) geri dönmek ve yerine oturmak külfeti var ya? 

Buna katlanmak yerine, saatlerce susuzluk çeke çeke ekran ve tuşlar dünyasındaki adanmışlığına devam eden çocuklarımız var. 

… 

Pırıl pırıl güneşiyle, tertemiz havasıyla, parkıyla, alanıyla, çimenleriyle “dışarısı” bomboş bekleyedursun. Çocuktaki bütün hareket, bütün enerji; yani olanca çocukluk, ekrana geçmiştir. Çocuk, içi çocukluktan boşaltılmış bir posa gibi ruhsuz ve hareketsiz. Hayat ve hareket ekranda; durgunluk ve cansızlık ise çocukta… 

Çelik çomağı bilmiyorlar. Yakan topu, saklambacı, misketi, bilyeyi… Kaçmayı, kovalamayı… Bağırıp çağırmayı, şamatayı, gürültüyü… Hatta; kavga etmeyi bilmiyorlar, yahu! 

Hayalim, yarım asır öncesine, çocukluğuma gidiyor. Şimdiki parklar, oyun bahçeleri, alanlar, nerede? Toz, toprak, çamur içindeki sokak, cennetimizdi ve akşam ezanına kadar aç biilaç koşardık, zıplardık, bağırır çağırırdık. Yemek için bile eve giremezdik; tekrar dışarı bırakmazlar çünkü. Dizlerimizde ve dirseklerimizde kabuk tutmuş yaralar hiç eksik olmazdı. Mendilimiz tertemiz kalsın diye burnumuzu kolumuza silerdik. Sık sık ağaçtan düşerdik, bol bol başımız kırılırdı. Bir anda başlayıp biten kavgalarımız… On dakikadan fazla sürmeyen küslüklerimiz… 

… 

O sokağı şu anda görüyorum, o çığlıkları duyuyorum… 

İşte çaresizliğim: Bunları söylerken “Yine başladı…” diyen gözlere, çocuklarıma, çocuklarımıza anlatamıyorum ki: Benim çocukluğumu yıllar aldı götürdü. Sizinkini ise ekranlar alıyor elinizden! 

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacaktır.

YAZMAYA BAŞLAYIN VE ARAMAK İÇİN ENTER TUŞUNA BASIN