CANDAN CİHANA

-HIDIR TORAMAN

Yazmak; konuşma, sohbet etme ihtiyacını gidermenin bir yolu… Bu yolda her şeye rağmen gönlü ferahlatıcı şeylerden söz etmek mümkün. Bizi bekleyen distopik dünyaya rağmen, hayat çok güzel. Sevindirebileceğimiz çok can var çevremizde. Sokağın masumu kediler ve köpekler bizim elimizden suya, sevgiye doyabilir… Küskünler, darda kalmışlar bir tebessümle hayata kaldığı yerden devam edebilir. Yaşlılar, kadınlar, gençler, çocuklar “emin” adımlarla gelip geçebilir yanımızdan yöremizden. Yaşadığımız yerin, temizliğinden güvenliğine kadar, her şeyinden sorumluyuz. Bu ülkeden sorumluyuz ve buna güç yetirebilecek bir vicdana sahibiz. Bu kayıp günlerin üstünde başka bir gökyüzü hayal edebiliriz. 

İnsanın vicdanından ayrı bir dini, vicdanından ayrı bir ahlakı var mıdır bilmem… Selam olsun sana ey bilge kral! Vicdanın ne kadar temizdi senin, dinin ne kadar güzel!.. 

Galiba aynı gözle bakmıyoruz birbirimize. Savaş görmemiş çocuklarız nihayetinde. Milletçe yaşadığımız ortak acılar ve sevinçler geçmişe ait. Bundan olsa gerek, toplum hayatında kaçınılmaz olan sıradan bir çatışmayı bile aşırı yorumlarla abartabiliyoruz; bir anda milliyetimizi, inancımızı, kimliğimizi unutabiliyoruz. İdeolojik veya politik farklılıkları tehdit olarak algılıyoruz. Herhangi bir çatışmada saldırgan tabiatımız çıkıveriyor ortaya. Varlığımız dokunuyor birbirimize. İşimize geleni, kendi beğenilerimizi her şeyin değişmez ölçütü kabul ediyoruz. Ülke için gerekli olanı önemseyip abartmak yerine, kendimizi kutsayıp yüceltiyoruz, bu da çok tanrılı bir Türkiye çıkartıyor ortaya. 

Sevmediğimiz zamanlar çimen yapraklarının büyüdüğünü fark etmiyoruz, kırlardan, çiçeklerden, börtü böcekten bihaber yaşıyoruz. Sevgiye, ilgiye doymuş olsaydık bu kadar yakıcı olur muydu bu dünyanın ateşi? Hep bir cehennem borçluyuz birbirimize… 

Pozitif bilim ve yüksek teknoloji merkezli yaşamın hızı, doğanınkinin çok çok üstünde. Bu kadar ölümcül kaza, önü alınmaz onca illet bundan ileri geliyor belki de. Malum yaşam biçimleri ekosisteme hep şiddet uyguluyor ve tabiatı zora sokuyor.